Perili Ev Alanlar İçin 11 Kural

Bu sefer gerçekten çuvalladın, değil mi? Neredeyse gerçek olamayacak kadar iyi görünen güzel bir ev için özensiz bir anlaşma buldun ve ona atladın. Ve şimdi hepiniz taşındığınıza göre, bazı anormallikler fark etmeye başladınız. Doğaüstü inancın abuk subuk anomalileri. Geceleri gümbürtüler, kendiliğinden açılan ve kapanan kapılar, seslerin ve fısıltıların işitsel halüsinasyonları. Bu düşündüğünüzden daha yaygındır, ancak... Continue Reading →

Sevgililer Günü’nden Önce Açma

Hikayeyi dikkatle okuyup notlar almanızı tavsiye derim. Bu hikayenin içinde çözülmesi gereken bir mesaj var. Arkadaşlar, yardımınıza ihtiyacım var. Her yıl şubat ayı geldiğinde böyle oluyorum. İştahım azalıyor. Düşüncelerim darmadağınık oluyor. Gerginliğimle başa çıkabilmek için işten bir hafta izin alıyorum hatta. Her yıl Sevgiler Günü’nden bir ya da iki gün önce kızımdan bir zarf postalanıyor... Continue Reading →

Esrarengiz Ölüm

Yıllar önce dul bir kadın iki katlı bir evde yaşardı. Zamanında kötü bir kaza geçirmişti. Hiçbir şekilde yürüyemiyordu ve tamamen tekerlekli sandalyesine mahkûmdu. Kocasının sır dolu ölümü sonrası her gün onu ziyaret edip ihtiyaçlarını karşılayan bir bakıcı tarafından bakılıyordu. Her şeyi zorlaştıran şey evdeki iki katı sadece eski ve yıpranmış bir merdivenin bağlamasıydı. Ne zaman... Continue Reading →

Onları Görürseniz Uyuyor Gibi Yapın

Esasen başlık her şeyi söylüyor. Eğer “onlar” kim diye merak edersen işin ilginç olan kısım bu olur. Bu senin ailen ya da oda arkadaşın ya da her neyse o olabilir. Böyle bir şeyi daha önce hiç duymadım bu nedenle ne yapabileceği konusunda hiçbir fikrim yok. Tabi ki uyumak dışında… Onları gerçekten sakin tutan tek şey... Continue Reading →

Terapistim Ölmemi İstiyor

"Belki de dünya sensiz çok daha iyi bir durumda olurdu." Bunlar terapistimden duymayı hiç beklemediğim sözlerdi. Bu zamana kadar karakterimde pek çok kusur olsa da hep yanımda olmuştu. Anlık intihar düşünceleri kafama esiyordu, ama buna sahiden teşebbüs ettiğim hiç olmamıştı. Bu düşüncelerimi Dr. Covenwood ile paylaşabilmek büyük rahatlıktı benim için, kadife gibi sesiyle adeta insanın... Continue Reading →

Yılbaşı Gecesi Evden Çıkamam

Büyürken yılbaşı büyük bir tatil değildi benim için. Ailem parti vermezdi. Bu sebeple yılbaşında, gece yarısı olana kadar televizyon izler, sonrasında yatardım. Bu durum liseye kadar devam etti. Yılbaşında bir şey yapmamak canıma tak etmişti ancak çok arkadaşım yoktu, o sebeple seçeneğim de kısıtlıydı. Lisenin son yılında, sonunda bir yılbaşı partisine davet edilmiştim. Davet, izci... Continue Reading →

Deep Web’den Kendimi Sipariş Ettim

Biliyorum, ister istemez kaşlarınızı çattınız. Başlık oldukça garip, bunun farkındayım. Ama bana yalnızca biraz zaman verirseniz açıklayacağım. Hızlı olmalıyım çünkü onların ne kadar yakın olduğunu bilmiyorum. Aslında, kendimi Deep Web’den sipariş ettim. İtiraf etmeliyim ki, ben bir uyuşturucu kullanıcısıyım. Otu her zaman bulurum ama onu arkadaşlarımdan alırım. Bununla birlikte daha ağır şeyler almak istersem onları... Continue Reading →

Dehşetin Doğduğu Kasaba

Evimin yakınlarındaki ormanın içinde bir kasaba var. Kimse onun hakkında konuşmak istemez. Tüm haritalardan çıkarılmıştır ancak aslında hala oradadır. Bir şey hala orada yaşıyor. O kasaba bir zamanlar benim de evimdi. Ailem ve arkadaşlarım orada yaşardı. Onları orada bıraktım. Soğuk günlerde, kapım sessizce çalındığında onları düşünürüm. Çocukluğum aklıma gelir. Arkadaşlarımı hatırlarım. Gençken birbirimize ormanda nelerin... Continue Reading →

İnsan Sesi Duysan Da Kapıyı Açma

“Sakın dışarıya çıkma! Ne ya da kim olursa olsun, insan sesi olsa da kapıyı açma, yardım çığlıklarını umursama”dedi  Alex ‘in babası. Bodrum kapısını açtı ve arkasına dönüp  “Ve bu kapıyı arkamdan kilitle” diyerek kapıyı hızlıca kapattı. Alex babasının dediğini yaptı. Kapıyı kilitledi ve merdivenlerden aşağıya doğru ilerledi, bodrum kapısının altından sızan ay ışığı dışında etraf... Continue Reading →

İnsan Yiyen Yaratık: Wendigo

Wendigo, Algonkin dili konuşan, Kuzey Amerika’daki ilk halkların ruhani geleneklerine ait doğaüstü bir varlıktır. Wendigolar, kurbanlarını öldürme ve yeme arzusunda olan güçlü canavarlar olarak tanımlanır. Çoğu efsanede, insanlar açgözlülükleri veya zayıflıkları sebebiyle Wendigoya dönüşür. Çoğu yerel kültürlerde Wendigolar, kana susamış olmaları ve sağlıklı insanları ya da topluluklara kötülük bulaştırdıkları için tehlikeli bulunurlar. Wendigo efsaneleri esasen,... Continue Reading →

Beni Öldürecek Şey

Vermont’ta küçük bir kasabada büyüdüm. Yüz ölçümü değil, nüfus açısından küçük bir kasabaydı. Her tarafta geniş çiftlikler, ormanlık alanlar vardı ama neredeyse hiç insan yoktu. İneklerin sayısı bile daha fazlaydı, Vermont’taki kasabaların çoğunda durum böyledir. Yaşıtım çocukları olmayan, sıkıcı Vermontluların yaşadığı bu kasabanın, kışın dondurucu soğukları, yazın ise ılıman bir havası vardı. Haliyle, bir çocuk... Continue Reading →

Benim Küçük Radyom

Ortaokul tarih öğretmeni olmanın en az sevdiğim yanlarından biri, her okul yılının sonunda verdiğimiz "Yaşayan Tarih" projesi saçmalığıdır. Bu proje kapsamında öğrencilerin, aile büyükleri ile oturarak yeni nesil için anılarını videoya almaları, kaydetmeleri ya da yazmaları gerekir. Ayrıca not ortalamalarını yükseltmenin de kolay bir yoludur bu. Bunu on yedi yıldır yapıyorum ve bu sene projeleri... Continue Reading →

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

Yukarı ↑