Gece soğuk ve siyahtı. Katran karasını andırıyordu. Kentlere sükunet hakim olmuştu. Doğa bile sakin bir sessizliğe gömülmüştü. Hayvanlar yuvalarına çekilmiş, güneşi beklemeye başlamışlardı. Sadece gökyüzündeki ay, ışığını bir örtü gibi sererek gecenin yalnızlığını paylaşıyordu.
Asfaltın üzerinde ilerleyen bir çift far, gecenin karanlığını böldü. Bir araç sabit bir hızla yolda ilerlemekteydi. Yapraklarını dökmüş ağaçların çevrelediği otoyolda tek başınaydı.
Arabanın içerisinde henüz otuzlarının ortasında olan bir çift vardı. Adam aracı kullanıyor, kadınsa hemen yan koltukta yolculuğu sürdürüyordu. İkisi de radyodan süzülen hafif hareketli bir parçaya eşlik ediyorlardı. Keyifleri yerinde gibiydi.
Genç çift yaklaşık yarım saat önce yol kenarındaki bir restoranda durmuş, hızlı bir akşam yemeği yemişlerdi. Benzin almayı da ihmal etmemişlerdi. Adamın annesi yaşlı ve rahatsızdı. Beraber yaşamıyorlardı. Arada sırada onun nasıl olduğuna bakmak için kadının şehir dışındaki evine ziyarete giderlerdi. O gece de bunun için yola çıkmışlardı.
Yemeklerini ne kadar acele ile yemiş olsalar da saat hayli geç olmuştu. Annenin evineyse daha hatırı sayılır bir mesafe vardı. Gece devam etmeleri sakıncalıydı, dinlenmeleri gerekiyordu. Otoyol kenarında hizmet veren bir motelde kalıp sabah erkenden yola çıkmak konusunda anlaştılar.
Önce yarım saat daha sonra kırk beş dakika geçmişti ancak yol aldıkları süre içerisinde hiç motele rastlamadılar. Bu biraz canlarını sıkmıştı. Zaman akıyordu ve dinlenmek istiyorlardı. Adam aracın hızını arttırdı. Kadın etrafa dikkatle bakmaya devam etti.
Aracı bir süre daha sürmüşlerdi ki ileride, yolun kenarında bir yapı gördüler. Karanlıkta kalan yapının hatları araba yaklaştıkça belirginleşmeye başladı. Işıkları yanan iki katlı ahşap bir evdi bu. Küçük de bir bahçesi vardı.
Çiftin karşısına yemek yedikleri restorandan sonra ilk kez bir şey çıkmıştı. Burası bir motele benzemiyordu ama şanslarını denemek zorundaydılar. Aranacak vakitleri kalmamıştı. Belki evde yaşayanlar odalarını kiraya verirlerdi. Adam direksiyonu eve doğru kırdı. Asfalt yerini toprak zemine bıraktı. Çift arabayı park edip aşağı indiler ve kapıya doğru yürüdüler.
Girişte zil yoktu, o nedenle üç kez kapıya vurdular. 15-20 saniye geçtikten sonra dönen kilidin sesini duydular. Kapı yavaşça açıldı ve yaşlı bir adamı gözler önüne serdi. Adam gülümseyerek çifti selamladı. Oldukça sıcak bir karşılamaydı bu. Birkaç saniye sonra kapıda yaşlı bir kadın belirdi ve adama sarıldı.
Genç çift, yaşlı adam ve kadını selamladıktan sonra durumu açıkladı ve bir odalarını kiralayıp kiralayamayacaklarını sordu. Yaşlı adamsa kiralık odalarının olmadığını ancak geceyi burada geçirmelerinden memnuniyet duyacaklarını söyledi. Ev sahipleri bir gece de olsa sıcak sohbet edebilecekleri birilerini bulmuşlardı. Bundan daha iyi ne olabilirdi?
Yaşlı adam ve kadın çifti içeri davet ettiler. Bu samimi karşılamadan dolayı oldukça mutlu olan iki yolcu gülümseyerek kapıdan girdiler. Zor durumlarda yardım eli uzatabilecek iyi insanlar hala vardı. Buna ayrıca sevinmişlerdi.
Salondaki kanepelere yerleşen dörtlü muhabbet etmeye başladılar. Genç çift annelerinin durumundan ve yolculuklarından bahsetti. Ev sahipleriyse eve taşınmalarını ve hayatlarını nasıl geçirdiklerini anlattılar. Muhabbet arasında yaşlı kadın konuklarına sıcak kahve ve çikolatalı kek ikram etti. Tatlı sohbetleri bu sıcak ve içten lezzetlerle gecenin ilerleyen saatlerine kadar sürdü. Daha sonra genç çift misafirperverliklerinden dolayı ev sahiplerine bir kez daha teşekkür ederek odalarına çekildi. Konaklama için para ödemeyi teklif etseler de yaşlı adam ve kadın bunu kesinlikle kabul etmedi.
İki yolcu ertesi sabah erkenden kalktılar. Ev sahipleri daha uyanmamıştı ve onları uyandırmak da istemiyorlardı. Zaten yeterince şey yapmışlardı, genç çift her şey için minnettardı. Ama bu iyiliğin karşılığını vermeden gitmek istemiyorlardı. Adam, hazırlamış oldukları para dolu bir zarfı kapıya yakın duran bir masanın üzerine bıraktı. En azından bu kadarını yapmak istemişlerdi. Daha sonra kapıyı çekerek arabalarıyla gözden kayboldular.
Genç çift yeni bir kasabaya vardığında karınlarının acıktığını fark etti. Evden erken ayrıldıkları için kahvaltı yapamamışlardı. Yemek yemek için küçük bir kafede durdular. Siparişlerini getiren garson çiftin yolculuk sırasında buraya uğrayan yolculardan olduğunu tahmin etmişti. Onlara nereden geldiklerini sordu. Genç adam annesine yapacakları ziyaretle birlikte dün geceyi geçirdikleri evden ve kendilerini ağırlayan yaşlı çiftten bahsetti. Harika ev sahipliği yaptıklarını da özellikle vurguladı.
Garson genç adamın anlattıklarını dinledikçe rengi solmaya başladı. Bakışları değişmiş, yüzü tuhaf bir şaşkınlık ifadesi takınmıştı. Yolcu çift garsondaki bu değişikliği fark etti ve neden böyle davrandığını sordu.
Garsonun yaşadığı korkunç şaşkınlık devam ediyordu. “Söylediklerinizin gerçek olması imkânsız. Tarif ettiğiniz evi biliyorum. Orası tam 10 yıl önce bir yangında kül oldu ve yaşlı bir çift de içinde feci şekilde can verdi.”
Şok olma sırası şimdi genç çiftteydi. Ne diyeceklerini bilemediler. Her şey çok mantıksızdı. Garsonun anlattığı tamamen saçmalıktı. Daha dün onlarla beraberdiler. Böyle bir şey olması mümkün değildi. Yolcular tatsız bir şekilde kahvaltılarını tamamlayıp kafeyi terk ettiler. Ancak içlerine kurt düşmüştü. Garsonun söyledikleri hala kafalarını kurcalıyordu. En sonunda geri dönüp eve bakmaya karar verdiler.
Çift önceki gece kaldıkları yere geldiklerinde gözlerine inanamadı. Evin yerinde yeller esiyordu. Tek gördükleri şey kül olmuş ahşap bir bina iskeletiydi. Koca bir enkaz ormanın kenarında duruyordu.
Genç adam sert bir yumruk yemiş gibiydi. Hiçbir şeye anlam veremiyordu. Kafasının içerisinde hayal ve gerçeği ayırt etmeye çalışırken eşinin keskin bir çığlık attığını duydu. Ses onu kendine getirmişti. Panikle hemen onun yanına doğru koştu. Kadın gözlerini fal taşı gibi açmış, enkazın içinde duran bir nesneye dehşetle bakıyordu. Yanmış bir masanın üzerinde duran para dolu bir zarfa.
Not: Hikaye yabancı kaynaklardan alınmıştır. Dinlediğiniz metin, orijinal öyküde değişiklikler yapılarak tarafımdan yeniden hazırlanmıştır.
Bir Cevap Yazın