Suicidemouse.avi

1930’larda yayınlanan Mickey Mouse çizgi filmini hatırlayan var mı? Şu birkaç yıl önce DVD’si çıkmış olan hani? Duyduğuma göre bu çizgi filmin en ateşli Disney hayranlarının bile bilmediği hiç yayınlanmamış bir bölümü varmış.

Kaynaklara göre içinde önemli bir şey barındırmıyormuş. Bölümde Mickey’nin sürekli aynı binaların önünden yürüdüğü tekrarlanan bir döngü varmış. İki üç dakika sonra Mickey ortadan yok oluyor ve ekran kararıyormuş. Aynı Çakmaktaşlarda olduğu gibi. Arka planda ise çizgi filmdekinin aksine 1 buçuk dakika süren bir piyano parçası çalıyormuş. Ardından çizgi filmin bittiğini hatırlatan ufak bir cızırtı ile ekran karanlığa gömülüyormuş.

Ama Mickey o tanıdığımız eğlenceli fareye benzemiyormuş bu sefer. Dans etmiyor, hatta gülümsemiyormuş bile. Sadece normal bir yüz ifadesiyle yürüyormuş. Ama nedense başı kasvetli bir şekilde yana doğru eğikmiş.

Son bir iki seneye kadar herkes bu bölümün ekran karardıktan sonra bittiğini sanıyormuş. Leonard Maltin çizgi filmin tüm bölümlerini tek bir DVD’de toplamaya niyetlendiğinde bu bölümü izlemiş ve seride yer almasının anlamsız olduğunu düşünmüş. Ona göre çok önemsiz bir bölüm olmasına rağmen sırf Walt Disney yaratıcılığının bir ürünü olduğu için en azından bir kopyasını bilgisayarında saklamak adına çoğaltmaya karar vermiş. Disketteki dosyanın dijital versiyonunu bilgisayarına attığı sırada bir şeyi fark etmiş.

Dosyadaki bölüm, herkesin o ana kadar bildiği gibi 3 dakika değil tam 9 dakika 4 saniye sürüyormuş. O zamanlar Disney’deki üst düzey yöneticilerden birinin kişisel asistanı olan ve Maltin’i yakından tanıyan gizli bir kaynağım vardı. Şimdi okuyacaklarım o gizli kaynağımın bana gönderdiği e-postada yazanlardır.

“Mickey kaybolup her şey karardıktan sonra çizgi film simsiyah ekran ile oynamayı sürdürdü. Altıncı dakikada görüntü tekrar gelmişti ve Mickey binaların önünde yürümeye kaldığı yerden devam ediyordu. Ancak bu sefer arkadaki ses farklıydı. Bir mırıldanmaya ya da homurdanmaya benziyordu. Anlamlı sözler içermiyordu, daha çok öfkeli bir ağıt gibiydi. Bir dakika içinde gürültü iyice yükseldi ve daha da anlamsızlaşmaya başladı. Görüntü de tuhaflaşmıştı. Mickey’nin yürüdüğü kaldırım fizik kurallarına aykırı biçimde şekilleniyordu. Farenin kasvetli yüzü de yok olmuştu. Artık Mickey alaycı bir şekilde sırıtıyordu. Aynı psikopat bir suçlu gibi.

Yedinci dakikada homurtular yerini kan donduran çığlıklara bıraktı ve binalar iyice karardı. Renkler korkunçlaşıyordu. Mickey’nin yüzü düşmeye başladı. Gözlerini çenesine doğru devirdi ve rahatsız edici gülümsemesi iyice belirginleşti.

Arkadaki binalar yıkılmaya ve moloz yığınlarına dönüşmeye başladı. Kaldırımlar hala çarpık şekilde ilerliyordu ki bu fiziksel olarak bir insanın algılayabileceği cinsten değildi. Maltin izlediklerinden iyice rahatsız olmuştu. Daha fazla dayanamayarak odayı terk etti ve bölümü bitirmesi için bir personeli görevlendirdi. Ondan her şeyi sonuna kadar izlemesini ve notlar almasını istedi. Çıkmadan önce ilk kopyanın olduğu disketi yanına almıştı. Bu rahatsız edici videonun kimse tarafından izlenmemesi için onu özel kasasına koyup kilitledi.

Korkunç çığlıklar sekizinci dakikayı biraz geçene kadar devam etti ve sonrasında aniden Mickey Mouse’un suratının ekranı kapladığı her zamanki bitiş ekranıyla sonlandı. Fonda sanki kırık bir müzik kutusundan çıkıyormuş gibi gelen bir şarkı çalıyordu.

Bu ekran yaklaşık 30 saniye sürmüş ve ben bu otuz saniyede neler oldu bilmiyorum. Odanın hemen dışında dolanan bir güvenlik görevlisinden odadaki personelin soluk bir tenle aniden odadan çıktığını ve yedi defa “Gerçek acılar bilinmiyor.” dedikten sonra belindeki silahı kapıp kendini öldürdüğünü öğrendim. Bu korkunç bir şeydi.

Leonard Martin’den edindiğim bilgiye göre bölümün sonundaki ekranda Rusça bir metin belirmiş ve anlamı “Cehennemin manzaraları izleyenleri içine çekiyor”muş. İntihar eden personel notlarına böyle yazmış ve ondan başka o yazıyı okuyan olmamış. Bildiğim kadarıyla bu olaydan sonra şirkette çalışan birçok personel bu videoyu indirmek için defalarca denemeler yapmış ama derhal işlerine son verilmiş.

Bu video internette var mı yoksa yok mu, işte orası muamma. Ama dedikodular doğruysa bu bölüm şu an sanal ortamda “suicidemouse.avi” ismiyle mevcut. Eğer bu bölümün herhangi bir kopyası elinize geçtiyse kesinlikle izlemeyin ve ne olursa olsun hemen beni arayın. Eğer Disney gibi büyük bir şirket böyle bir ölümü örtbas ediyorsa ucunda çok ciddi bir problem var demektir.

Saygılarımla,

TR”

Henüz kopyayı bulamadım ama oralarda bir yerde olmalı. Buna eminim.

Not: Hikaye çevirisi tarafımdan yapılmıştır.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

Yukarı ↑

%d blogcu bunu beğendi: