Kocam ve ben birbirimizi çok severdik ancak her çift gibi çatışmalarımız da olurdu. En büyük tartışmalarımız tek bir fikir ayrılığı etrafında gelişirdi: Çocuklar.
Ben çocuk istiyordum. O ise istemiyordu.
Yıllar geçtikçe bana gelip çocuk sahibi olma fikrini gündeme getirmesini bekledim ama o hep inatçı kaldı ve fikrini değiştirmedi. Ona çok uzun zaman beklersek hiç çocuk sahibi olamayacağımızı hatırlatıp durdum ama o bunu umursamıyordu. Evlat edinme konusunu bile açtım fakat duymak bile istemiyordu. Sürekli benim anneliğe uygun olmadığım düşüncesini yüzüme vuruyordu.
Zalim sözleri zihnimde yankılanırken bana acı veriyordu. Onu seviyordum. Bana niçin böyle şeyler söylüyordu ki?
Bebek sahibi olmak istiyordum. İçimde bir yaşam hissetmekti dileğim. Aslında her şeyden öte ondan bir parça istiyordum içimde. Bütün mesele buydu. Deli gibi sevdiğim adamdan bir parçanın içimde olması. Bana karşı çıkmaya hakkı yoktu. Bu bir şekilde olacaktı. Beni kimse durduramazdı.
Doğum kontrol haplarımı çöpe attım ve eşimin bütün prezervatiflerinde delikler açtım. Onu baştan çıkarıp aşk yapmaya ve arzularımızda kaybolmaya hazırladım kendimi. Çaresizce içimde bir yaşam istediğimi bilen eşim planımı fark etti ve beni reddetti.
Bana çıldırdığımı, aklımı kaybettiğimi ve saplantı içinde kaybolduğumu söylüyordu. Onu çok seviyordum, bana nasıl böyle korkunç şeyler söyleyebiliyordu anlamıyordum. Ben onun biricik eşiydim.
O gece ağladım. Hayatımda bu kadar çok gözyaşı dökmemiştim. Bunu yapmaya hakkı yoktu. İçimde ondan bir parça olmalıydı.
Yeni planımı hazırlamam bir hafta sürdü. Bu defa kolay kandıracaktım, yapabileceği bir şey yoktu. Bu defa beni durduramayacaktı. İşten eve geldiğinde ona bira içmeyi teklif ettim. Kabul etti. Biranın içine bir doz ezilmiş uyku hapı karıştırdım. Tabii ki ilacın tadını alamadı ve birasını keyifle içti. Yirmi dakika içinde derin bir uykuya daldı. Tamamen bilinçsizdi.
Onu yatak odamıza sürükleyip yatağa yatırdım. Elbiselerini çıkarıp vücudunu öpmeye başladım. Başına geleceklerden tamamen habersiz yatarken kulağına eğilip fısıldadım.
“Buna engel olamayacaksın.”
Vücuduyla işim bittiğinde saatler geçmişti. Onu uyuşturan ilacın etkisinden kurtulamamıştı. Sıcak dudaklarımın soğuk vücuduna dokunuşunu ilk kez hissedememişti. Görevim bitene kadar geçirdiğimiz vaktin her saniyesinden keyif almıştım.
İşim tamamen bittiğinde yatak odasının zeminine oturdum. Sırtımı yatağın ayak kısmına dayadım. Ellerimi karnımda birleştirdim ve gülümseyerek okşadım. İçimdeki parçanın varlığıyla titredim.
Yatak tüm gece boyunca süren aktivite sebebiyle sırılsıklam olmuştu. Ancak terden değil, kandan. Kocamın kanından.
İçimdeki şey hamile bir kadının dokuz ay boyunca bekleyeceği cinsten bir şey değildi, bunun hazzını duyamayacaktım. Ama önümüzdeki birkaç gün hayatımın en güzel zamanı olacaktı.
Bir insanı bir gecede tamamen yiyebilmek oldukça zor bir işti. Ama buna değdi.
Sonunda içimde kocamdan bir parça vardı.
Not: Hikaye yabancı kaynaklardan alınmıştır. Çeviri tarafıma aittir.
YouTube kanalıma aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
Cem’den Dinle YouTube
Bir Cevap Yazın