Yaşlı Kadın

Dedektif Mike aylardır cinayet işleyen bir seri katili arıyordu. Şehirde kafaları kayıp üç ceset bulunmuştu. Bulgular cinayetleri işleyenin aynı kişi olduğunu işaret ediyordu. Dedektifin elde ettiği ipuçları onu hedefine bir adım daha yaklaştırmıştı. Sonunda katilin kimliğine ulaşmayı başardı. İşin ilginç tarafı da buydu. Tüm o vahşi cinayetleri işleyenin yaşlı bir kadın olduğu ortaya çıktığında büyük bir şok yaşamıştı. Kafa kesen yaşlı bir kadın. Muhakkak büyük problemleri olmalıydı. Bunu onu ele geçirmeden asla tam olarak anlayamayacaktı. Adres artık elindeydi. Kadınla yüzleşip onu sorgulamak ve ardından tutuklamak üzere evine gitti.

Dedektif elinde not defteri ve kalemiyle kanepede oturuyordu. Yaşlı kadın bir fincan çay ile geldi ve fincanı dedektifin önündeki sehpaya koydu. Ardından kendisi de diğer taraftaki koltuğa yerleşti.

“Beni tutuklamadan önce belki de tüm bunları neden yaptığımı bilmek istersiniz.” dedi kadın. “Gerçeği söylemem gerekirse her şey arkadaşlık içindi. Yaşlandıkça yalnız kalıyorsunuz ve genç insanlar sizinle vakit geçirmiyor. Oysa ben oturup sohbet etmekten çok keyif alıyorum.”

Dedektif kadına duygusuzca bakıyordu.

“İlki bayan Ordway’di.” dedi kadın kollarını koltuğa dayayarak. “Dün gibi hatırlıyorum. Güzellik ürünleri satmak için kapıma gelmişti. Onu içeri alıp bir fincan çay ikram ettim. Ardından mutfaktan baltamı aldım. Zavallı kadın benden hiç şüphelenmedi. Çaktırmadan arkasına geçip kafasını koparıverdim.”

Evde derin bir sessizlik oldu.

“Sonraki kurbanım Bay Hoffman’dı.  Hehe. Yakışıklı bir adamdı. Kendisi bir tesisatçıydı ve o gün boruları onarmaya gelmişti. Çalışmaya ara verdiğinde ona çay ikram ettim. Ardından kanepenin arkasındaki balta ile kafasını uçurdum.”

Dedektif şok edici itirafları gözleri büyümüş şekilde dinlemeye devam etti.

“Üçüncüsü küçük gazeteci çocuk Jimmy Watkins’di. Cüzdanımı ararken onu eve davet etmiştim. Çay içmedi, ben de ona bir tabak dolusu kurabiye verdim. Çocuklar asla kurabiyeye hayır demez. O tabağa odaklanmışken başını gövdesinden ayırmak zor olmadı.”

“Sonuç olarak tüm kesik kafaları topladım ve hepsini şömine rafına dizdim. Onlarla gece gündüz konuştum. İlginç sohbet keyif vericiydi. Yalnızlığıma iyi geliyordu.”

Kadın ayağa kalkıp dolanmaya başladı.

“Tek problem cesetlerin gövdeleriydi. Onlarla ne yapacaktım? Gövdeleri stoklayamazdım. Bu mümkün değildi. Sonrasında aklıma dâhiyane bir fikir geldi.”

Kadın sırıtıyordu. “ Peki ne yaptım? Çok basit. Gövdelerden sadece birini evde tuttum ve tüm kafaları onun üzerinde kullandım. Biriyle konuşmaktan sıkıldıysam onun kafasını gövdeden ayırıp şömine rafına koyuyor ve bir diğerini monte ediyordum. Zekice değil mi?”

Yaşlı kadının kahkahası evde yankılanmıştı. Dedektif bu kan donduran olay karşısında cevap bile veremedi.

Yaşlı kadın yaklaşarak dedektifin karşısında durdu. “Eveeet. Sadede gelelim. Ben sohbetimizden çok sıkıldım dedektif. “

Ayağa kalkıp dedektifin başını gövdeden ayırarak şömine rafına koydu. Ardından güzellik ürünleri satan kadının kafasını gövdeye yerleştirdi.

“Ah, merhaba bayan Ordway! Sizi tekrar görmek ne güzel! Nerelerdeydiniz?”

Not: Hikaye yabancı kaynaklardan alınmıştır. Çeviri tarafıma aittir.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

Yukarı ↑

%d blogcu bunu beğendi: