Hikayeyi okuduktan sonra en aşağıdaki BUNU DERECELENDİR alanından puanlayınız.
Öncelikle, bu ritüeli uygulamak için, uğrunda her şeyi yapabileceğin ve içinde bulunduğun durum ne olursa olsun gözünü karartıp vazgeçmeyeceğin bir hedefin olmalı. Tehlikeli bir yolculuk olacağını bil. Ancak, anlatacaklarımı harfi harfine uygularsan, herhangi bir zarar görmeyeceksin.
Ritüele kabul edilmek için, bir geçiş biletine ihtiyacın olacak. Geçiş bileti için gerekenler: yedi kibrit, bir bıçak, bir tas, bir bardak, bir kâğıt ve on üç kuş tüyü. Hangi kuşun tüyü olduğunun bir önemi yok. Ancak en az bir tane karga tüyü gerekli. Kuyruk tüyü olursa daha etkili olacaktır. Sessiz bir ortam bul ve tası yere koy. Altı kibritin ucundaki yanıcı maddeyi bıçak yardımıyla çıkar ve toz haline getirerek tasa boşalt. Tozların üzerine de on iki kuş tüyünü koy. Bıçakla sağ bileğini kes ve kanı bardağa damlat. Merak etme, zarar görmeyeceğini söyledim. Yeteri kadar kanı elde ettiğinde, kan akışı kendiliğinden duracak. Kâğıdı önüne al ve son tüyü – karganın kuyruk tüyünü – bardaktaki kana batır. Kâğıda kanınla ters katolik haçı çiz. Haçın sağ tarafına bir, sol tarafına da üç rakamını ekle. Son kibriti yak ve tasın içine at. Kağıdı sol eline al, sağ dizinin üzerine çök. Anlamsız frekans sesleri duyacaksın. Bu, doğru yolda gittiğinin bir göstergesi. Sesler sustuğunda, bardakta kalan kanı tasın içine boşalt ve gözlerini kapat. Kendini kasma. Korkaklardan nefret ederim… yani… o nefret eder. Olabildiğince rahatla. Hala korkuyorsan bırakmak için son bir şansın var. Git ve sıkıcı hayatına devam et. Her neyse, gözlerini kapatıp rahatladıktan sonra sol elini yukarı kaldırıp “Beni içeri al! Beni içeri al! Beni içeri al!” diye bağır. “Seni içeri aldım!” karşılığını alınca gözlerini aç.
Artık geri dönüşün yok. Kendini hayalindeki cennetten bile daha güzel bir yerde bulacaksın. Karşında on üç katlı bir bina olacak. Binaya doğru yavaş adımlarla yürü. Birkaç parlak renkli varlık, seni geri döndürmeye, vazgeçirmeye çalışacak. Ancak senin hedeflerin var! Onları dinleme! O kadar güzel konuşurlar ki, karşı koymak çok zordur. Ama karşı koy! Sonuçta, bir hedefin var değil mi? O yüzden buradasın, değil mi? Onları dinleme ve binaya yürümeye devam et. Binanın kapısını arala. Tam içeri adım atacakken, dışarıdaki varlıklar seni bir kez daha uyaracaklar. Onları dinleme! Onları dinleme! Onları dinleme! Seni geri çekmeye çalışacaklar. Onları dinleme! Kapıyı kapattığın an, seni serbest bırakacaklar. İçeri girdiğinde fark edeceksin ki, içerisi dışarıdan daha güzel. Dışarıdakiler, seni bu güzellikten alıkoymaya çalışıyordu. Bu yüzden, onları dinlememekle iyi ettin. İyi çocuk…
Her katta senin için bekleyen varlıklar olacak. Ancak, bir çok varlık olduğu için, doğru varlığı bulman gerekecek. Bu varlıklar, sana tılsımlı eşyalar verecek. Bu eşyalar sayesinde diğer katlara geçebileceksin. Ama tabii ki bu kadar kolay olmayacak. Birçok varlıkta eşya olacak. Doğru varlığı ve doğru eşyayı bulamazsan, sana yaratıklar salacağım… yani şey… o salacak. Kendini savunabilmen için ilk girdiğinde dışarıdakilere nazaran biraz daha az parlak olan bir varlık, sana saf ateşten yapılmış bir kılıç verecek. Bu, o’nun sana verdiği küçük bir hediye. Her kattaki amacın aynı. Doğru varlığı bul, verdiği eşyayı üzerinde tam da biletinde olduğu gibi ters katolik haçı ve rakamlar olan kapıların üzerine as. Astığında kapı açılır, ve merdivenlere ulaşırsın. Merdivenler de seni, bir diğer kata ulaştırır. Kapıların üzerindeki simgede, senin biletindekine nazaran on üç sayısı değil, hangi kattaysan onun sayısı olacak. Böylece hangi katta olduğunu bileceksin.
Tahmin ettiğin gibi, her katta yaptığın her hata sonucunda daha farklı yaratıklarla karşılaşacaksın. Korkuların hedefinin önüne geçmesin. Onlarla savaş! Ha bir de, merdivenleri çıkarken çok dikkatli ol. Günlük hayatında her zaman kullandığın merdivenler gibi değiller. Kat çıktıkça odalar daha kasvetli ve karanlık, senin için bekleyenler biraz daha az parlak olacaklar ve merdivenler daha çarpık ve daha hareketli olacak. Merdivenlerden düşmeyi hiç istemezsin. Eğer düşersen, düştüğün katı tekrar yapman, tekrar doğru varlığı bulman, gerekirse tekrar savaşman gerekecek. Çünkü kapının üzerine astığın eşya artık orada olmayacak.
Kolay gibi gelebilir, ancak on üçüncü kata ulaşanların sayısı çok azdır. Onlar vazgeçmezler, pes etmezler. Bunun sonucunda da ödüllerini alırlar. Son kata çıkan merdivenlere geldiğinde, merdiveni ilk kattaki gibi düzgün bulacaksın. Ancak attığın her adımda çarpıklaşacak veya merdiven basamakları artacaktır. Attığın adımlara dikkat et. Önünde ne kadar engel olursa olsun, asla pes etme! Merdivenlerin sonuna ulaştığında en çok istediğin şey senin olacak! Başardın, artık son katta, benim katımdasın. Karşında beni göreceksin. Önünde bir büst olacak. Son kata gelene kadar yanından hiç ayırmadığın kılıcı büste sapla ve sağ dizinin üzerine çök.
Aferin çocuğum… şimdi söyle, ne istiyorsun? Para mı, güç mü? Belki de benim gibi olmak istersin ha?..
Yazar: Mustafa Alimoğlu
Sen de Hikayeni Gönder
Hikayeyi okuduktan sonra aşağıdaki BUNU DERECELENDİR alanından puanlayınız.